Nasır tedavisi, iltihapsız normal nasırlar için nasır sökücü krem, ponza taşı, nasır kalemi ve bantları kullanılarak gerçekleştirilirken, iltihaplı yaraları bulunan nasırlar için antibiyotik kullanımı önerilmektedir. Nasır tedavisi işlemimiz kapsamında öncelikle geniş çaplı muayene gerçekleştirip, ardından nasırın ne kadar ilerlemiş olduğunu tespit ediyoruz. Bu verilere bağlı olarak uygun ilaç tedavisi, nasır bakımı ve çok ilerlemiş nasırlarda gerekli cerrahi müdahaleleri uyguluyoruz.
Nasır, oluşma sebepleri hakkında detayları sizlere aktarırken, nasırın genellikle topuk altında ve ayakların kemikli bölgelerinde oluşan cilt hastalığı olduğunu ve ayak bölgesinin yapısına uygun olmayan ayakkabıların giyilmesi, bu sebeple yüksek sürtünme ve basıncın oluşması sonunda meydana geldiği bilgilerine değiniriz.
Yaygın şekilde görülen nasır probleminin nedeni ayak sağlığınıza ve ayak şeklinize uygun olmayan ayakkabıları uzun süre giymenizdir. Bunun yanında yüksek topuklu ve rahatsız edici ayakkabıları, ayağınıza uymamasına rağmen gün boyu kullanmanız ve ayakkabı vurma problemini yaşamanız, nasır oluşumuna temel hazırlamaktadır. Gün içinde ayaklarınızı havalandırmamanız, uzun süre boyunca ayakta kalmanız ve ayaklarınızın terli kalması nasır oluşumuna yol açar.
Ayakkabı faktörüne ek olarak uzun süre boyunca çıplak ayakla yürümeyi tercih eden ve topuk bölgesini devamlı olarak yüksek basınca maruz bırakan hastalarımızda, nasır oluşumu gözlemleriz. Diğer bir temel sebebi ise yürüme şekli bozuklukları olarak gösteriyoruz.
Nasırın semptomları şu şekilde sıralayabiliriz:
Bu gibi durumlar nasır oluşumu ile karşı karşıya olduğunuzun habercisidir. İlerleyen nasır problemlerinde ise ilk etapta nasırın gitgide kalınlaştığını, uç verdiğini ve iltihaplanmanın oluşmaya başladığını gözlemlemekteyiz.
Nasır tedavi yöntemleri, ameliyatla, ameliyatsız ve radyofrekans tedavisi başlıkları altında sıralanmaktadır. Bu tedavi metotları hakkında detaylı bilgileri alt başlıklar halinde inceleyebiliriz.
Cerrahi nasır tedavisi, lokal anestezi altında nasır dokusunun klasik cerrahi yöntem ile kesilerek alınmasıdır. İşlem ardında ise kalınlaşmış deriyi dikme aşamasını gerçekleştiriyoruz.
Küçük çaplı nasır tipleri için cerrahi müdahalemiz ile nasırlı alanı kesip çıkarma ve ardın dikişleri atma aşamaları gerçekleştirdiğimiz yöntemi, geniş çaplı nasırlar için tercih etmemekteyiz. Bunun yerine dikişsiz radyofrekans yöntemi ile iyileşme süreci daha hızlı geçen bir tedavi yolu benimsiyoruz.
Ameliyatsız nasır tedavisi için salistik asit içeren değişik solüsyon ve bant çeşitleri kullanılmaktadır. Muayene işlemlerimiz ardından nasırın ilerleme durumu gözlemliyoruz. Nasırınız eğer radyofrekans uygulaması yapmadan iyileştirilebilecek konumda ise salistik asit içerikli bant kullanımına başlamanızı öneriyoruz.
Nasır tedavisi sırasında, cildin kalınlaşmış kısmına uygulayacağınız tıbbi kremler ile düzenli kullanım sonunda nasırın soyulduğunu gözlemleme imkanı buluyorsunuz. Diğer yandan nasırlı cildiniz çevresinde iltihaplanma oluşumu ver ise antibiyotik tedavisi ile ilk olarak bu iltihap problemini giderme yoluna gidiyoruz. İltihabı yok eden ilaç tedavimiz ardından nasırlı bölgeye krem, bant ve ya radyofrekans tedavilerinden hangisinin uygulanacağına karar verilmektedir.
Radyofrekansla nasır tedavisi için nasır dokusunu radyofrekans adı verdiğimiz ses dalgası enerjisini kullanarak alıyoruz. Koter yönteminden farklı olarak parça alınan yerin daha çabuk iyileşmesine olanak sağlayan bu yöntemimiz kapsamında, sertleşmiş olan nasır dokusunu çıkartıyoruz. Uygulama ardından ise dikiş atma işlemi uygulamayarak, sadece gerekli pansuman koşullarını sağlıyoruz. Nasırlı dokuyu, sağlıklı dokular ile olan sınır bölgesinden RF ile ayrıştırdığımızda her hangi bir kanama oluşmamaktadır. Yara zemininde ise ölmüş dokuların oluşumunun önüne geçmekteyiz.
Radyofrekansla nasır ablasyonu, uygulama kolaylığı, tedavi süresini kısaltma ve iyileşme süresini hızlandırma açısından, lokal anestezide klasik yöntemler ile nasır çıkarmaya göre daha başarılı bir tedavi seçeneğidir. Nasır belirli hastalarımızda iltihaplı ve yüksek ağrılı koşullara sahip olabilmektedir. Bu gibi bir durumda ise gerekli antibiyotik tedavilerimiz ardından ameliyat uygulamasına geçiyoruz.
Nasır tedavisinde tercih edilecek kalıcı yöntem, radyofrekans yöntemidir. Radyofrekans yöntemimizde tamamen dikişsiz bir tedavi gerçekleştiriyoruz. Krem ve bant kullanımı ardından cildinizde kuruluk problemi ileri düzeydeyse, diabetik hastalıklarınız bulunuyor ise tekrarlama gözlenme riski bulunur. Radyofrekans yönteminde ise nasırın en dip noktasına kadar inin yaparak, problemli alanı sağlıklı deriden ayırıyoruz. Pansuman işlemleri ve iyileşme süreci ardından tekrarlanma gözlemlenmemektedir.
Nasır türleri, yumuşak, sert ve tohum nasırlardır.
Yumuşak nasır, yaygın olarak ayak parmakları arası boşluklarından oluşan, ağrı ve akıntı problemlerine neden olan nasır tipleridir. Bu nasırların boyutları 1-4 cm aralığındadır. Nasırlarda gözlemlediğimiz temel özellik ise kızarık ve hassas bir yapıya sahip olduklarıdır.
Parmaklarınız birbirlerine normalin üzerinde bir baskı uyguluyorlarsa yumuşak nasır oluştuğunu gözlemliyoruz.
Yüksek topuklu ayakkabıları çok sık kullanmanız parmaklarınıza binen baskıyı yükselteceğinden, yumuşak nasır oluşma riskini arttırmaktadır. Ayak parmaklarınızda doğumsal olarak var olan veya sonradan gelişen şekil bozuklukları sebebi ile parmaklarınızın çok yakın mesafeli olmaları da yumuşak nasır oluşma riskini yükseltmektedir.
Sert nasır, genellikle ayaklarınızın kemikli kısımlarında meydana gelen nasırlardır. Ayağınızı devamlı olarak yanlış basmanız, kemiklerinizde yer alan bir deformasyon sebebi ile ayakkabılarınızın ayak yüzeyinize basınç yapması, uzun vadede sert nasır oluşumuna neden olmaktadır. Sert nasır, yoğun bir köke sahiptir. Sert nasırın, ayaklarınızda parmak tepelerinde, küçük parmak dış kısmında, ayak tabanında oluştuğunu söyleyebiliriz.
Tohum nasır, ölü deriden oluşan nasır olarak adlandırdığımız ve topuklarınızın yan kısımlarında, arka bölümlerinde tespit ettiğimiz nasır çeşitleridir. Basınca maruz kalmaları halinde ağrılara neden olurlar. Sert deriyi temizleme ve topuk taşı kullanma yöntemleri ile ağrılar azaltılsa da altında nasır köklerinin yatması sebebi ile tedavi edilmesi gerekmektedir.
Nasırın görüldüğü bölgeler, ayak tabanı, kenarı, parmakların üstü, topuk, parmak araları gibi alanlardır. Ayağınız üzerinde yüksek baskıya maruz kalan ve bakımsız kalan alanlarda nasır oluşumu görülür.
Ayakta nasırının tedavisi için muayene ardından nasırın taban, parmak arası, parmak üstü alanlarından hangisinde olduğunu tespit edip, nasır ilerleme düzeyine göre ilaç, krem, bant tavsiyeleri veya radyofrekans yöntemi ile müdahale gerçekleştiriyoruz.
Ayak altındaki nasırın tedavisi kapsamında nasır iltihaplanmış ise antibiyotik, erken evrede tespitinde bant, krem ve kalem ile tedavi, ilerleyen nasırlar için radyofrekans yöntemi ile ölü dokuyu tamamen alma yöntemlerini izliyoruz.
Parmaktaki nasırın tedavisi için muayene işlemimiz ardından nasırın ne derecede ilerlediğini belirleyip erken teşhis koşullarında nasır bandı, kremi, kalemi ile gerekli müdahaleleri yaparken, ilerleyen nasırlar için cerrahi yöntem ile nasırlı bölgeyi sağlıklı deriden ayırma ve çıkarma adımlarını izliyoruz.
Nasır için yapılması gerekenleri şu şekilde ifade edebiliriz:
Nasır tedavisinde bant, krem, solüsyon kullanımının etkisi, eğer nasır ilerlemiş düzeyde değil ise olumlu yönde olmaktadır. Nasırın kökü ileri derinlikte değil ise ilaç ve solüsyon kullanımı ile gerekli tedavileri sağlıyoruz. Nasır geniş bir alan yayılmış ise kökü derine inmiş ve iltihaplanma problemleri yansımış ise bu durumda solüsyon yenine cerrahi tedavi adımlarını tercih ediyoruz.
Nasırın kendiliğinden iyileşmesi, mümkün olmayan bir durumdur. Cilt altında kökleri bulunan nasırların, her gün ayakkabı kullanımı yapmak zorunda olan bir bireyde tedavisiz geçmesi mümkün değildir.
Nasır ağrısı hafifletmek için nasır sökücü plaster ve losyonların kullanılması gerekmektedir. Nasır tedavisi kapsamında kullandığımız bu tıbbi araçlar ile nasırın yumuşamasını ve ölü deri yüzeyinin soyulabilir durma gelmesi sağlıyoruz. Bu kapsamda hissedilen ağrılar azalırken, olumsuz etkiler ortadan kalkar.
Climed Klinik olarak alanında uzman hekimlerle ve en modern ameliyatsız tedavi imkanlarıyla 7/24 hizmetinizdeyiz.
Teşhis ve tanı için kapsamlı muayene talep formu